Settar Tanrıöğen, bu hafta 'Hayalet Dayı' filmiyle sinemaseverlerle buluştu. Ünlü oyuncu, karısının ahını aldığı için arafta kalan ve bu dünyayı terk edemeyen 'Hayalet Dayı' ile film hakkında merak edilenleri anlattı.

'Hayalet Dayı' filmini kabul etmenizde ne etkili oldu?
Filmin eğlenceli ve keyifli olacağını, insanların da izlerken çok eğleneceğini düşündüm.

'Hayalet Dayı' olmak nasıl bir deneyim oldu sizin için?
Karakter gerçekte varmış gibi takıldım, başka türlü oynayamazdım zaten.

Filmde uçma sahneleriniz var. Çekimlerde zorlandınız mı?
Uçma sahnelerinde önerilen uyarılara uydum. Bu yüzden herhangi bir sıkıntı olmadı.

Bir işin tutabileceğini senaryoyu okuduğunuzda hissedebiliyor musunuz?
Hissetmek çok zor, bu işi bildiğini düşünenler de hissedemez.

Birçok yörenin şivesini yapabilen ender oyunculardansınız. Bu yetenek çalışarak mı ortaya çıktı?
Yarın sabah çekim var çalışayım değil de hayatıma yaydığım bir çalışma o. İş gibi de değil, meraklıyım bu konuya. Ben bir şiveyi duyduğum zaman denemeyi seviyorum.

Komedi mi, dram mı?
Böyle bir ayrımı doğru bulmuyorum. Birini diğerine tercih edemem.

Beyazperdede en çok kime gülersiniz?
Çok kolay gülebilen bir insan değilim ama Şener Ağabey'in (Şen) eski filmlerine hala çok gülerim.

Yaptığınız işi seyirci anlamıyor ya da beğenmiyorsa sorun kimdedir?
Arz talep dengesinde bir sorun vardır, arz edilenle talep edilen örtüşmüyor demektir; iki tarafı suçlamak yanlış bence dengesizliğe bakmak lazım.

Türk sinemasının eksiği ne?
Amerika ve Avrupa'ya bakarsak filmleri dünyada gösteriliyor. Onlar gerçek bir sinema sektörü oldular. Biz maalesef olamadık. Ayrıca meslek birlikleri yeterli değil, oyuncuların sendikası olmalı.

Oyuncu sendikası var aslında...
Var ama işleyiş yok.

Sizce ne ifade ediyor?
Gişe: Para
'Bir Demet Tiyatro': TV dizisi
'Eşkıya': İlk filmim
Neşet Ertaş: Aşk sahibi insan
Aşk: Olmazsa olmaz